Bize de kullanmak düşer

Büyükşehir kapsamına girdikten sonra ilçeye nelerin geldiğini ya da ne kazanıp ne kaybettiğimiz az çok hepiniz biliyorsunuz. En çok hissettiğiniz duygu da artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı. Ve yaşam standartlarının yükselmesi için bazı mecburiyetlerle karşı karşıya kaldığımız bir gerçek. Buna karşın yapılanma anlamında da olumlu etkileri olduğunu söylemek mümkün.

Hatırlarsınız geçtiğimiz yıl Büyükşehir Belediyesi’nin Kocaali için düşündüğü bir proje vardı. Hatta açıklandığında büyük yankı uyandırmıştı. Yasal engellere takılıp iptal olan Sahil Rekreasyon Projesi’nden bahsediyorum. Aradan bir müddet geçtikten sonra benzer bir proje Karasu Plajı’nda yapılmıştı. Her ne kadar Kocaali için düşünülen projenin Karasu’daki gibi bol betonlu bir proje olmadığı söylense de Kocaali’de projeye karşı bir tedirginlik oluşmuştu. Zira açık konuşmak gerekirse Karasu’da yapılan sahil projesini Kocaali’den gidip görenlerin büyük bir bölümü beğenmedi. Ha şunu da eklemekte fayda var. Kocaalili her ne kadar projeyi beğenmese de projenin kumsaldaki erozyonun önüne geçmek için özellikle hazırlandığının bilincinde. Velhasıl biz o projeyi hemen hemen bir yıla yakın konuştuk ancak kıyı kenar kanunundan dolayı proje engele takıldı ve maalesef iptal edilmek durumunda kalındı.

Yine Kocaali Plajı için yeni bir proje daha geçtiğimiz Pazartesi günü yapılan büyükşehir belediye meclis toplantısında sonra ortaya çıktı. Zaten resmi kanalla yapılan açıklamaya haber olarak yer verdik. Sahil kesiminde yaklaşık 9 bin metrekarelik arazinin devri meclis toplantısında onaylanmış. Burası göze kulağa hoş geliyor. Ancak işin içeriği dikkat çekici. Zira büyükşehir belediyesinin toplantı ile ilgili açıklamasında Kocaali Plajı’ndaki 9 bin metrekarelik alanda yapılacak sahil projesinin içeriğinde bir kadınlar plajı var. Haberi geç saatlerde aldığım için, bu yazıyı yazıp yerleştirdiğim ana kadar Başkan Ahmet Acar ile projenin detayları hakkına görüşebilme fırsatımız olmadı. Büyük bir ihtimalle önümüzdeki hafta bunula ilgili detaylı bilgileri de paylaşmış oluruz.

Açıklamaya genel itibari ile baktığımız zaman proje, her ne kadar toplumun sadece belirli bir kısmını ilgilendiriyor gibi görünse de civarda tek olması nedeniyle ilgi çekip turistik anlamda ilçeye katkı sağlayabilir. Bunun miktarı ise içeriğindeki sosyal donatıların niceliğine bağlı. Kaldı ki bayanlara özel bir plaj yapmak için öyle büyük bir proje yapmanıza gerek yok. Sahil kenarında belirli bir yeri gerekli izinleri alarak birkaç metre yüksekliğinde bir duvarla kapatır içine de şezlong şemsiye bir de büfe koyarsınız olur biter. Büyükşehir belediyesi bunu proje olarak açıkladığına göre yukarıda bahsettiğimden daha büyük, içeriğinde daha fazla donatı olan bir çalışma yapacaklar diye tahmin ediyorum.

Gelelim işin öteki tarafına. Ben diyorum ki Kocaali için bu tür ilginç projeler gerekli ama yeterli değil. Ve verdiğim örneği okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız. Olay çok uzakta değil hemen kapı komşumuz Düzce’de gerçekleşiyor. Adamlar kuruş para harcamadan tamamen doğal ortamı kullanarak öyle güzel bir iş başardılar ki sormayın gitsin. Bundan yaklaşık bir hafta önceydi, hafta sonuydu. Televizyonda kanalları karıştırıyordum. Atv denilen motorların çamura bulanmış halde yarıştıklarını görünce TRT’nin spor kanalına takıldım. Yayın ne zaman başladı bilmiyordum ama ben yaklaşık iki saat kadar soluksuz izledim. Spiker bir yandan yarışı anlatıyordu, bir yandan da atv yarışı için düzenlenen parkurun geçtiği köylerin doğal güzelliklerinden bahsediyordu. Düzce’de hemen yanı başımızdaki köyleri anlata anlata bitiremiyordu. Adam öyle anlattı ki motora atlayıp gidesim geldi. Ne demek istediğimi gayet iyi anladınız sanırım…

Demem o ki sahilde proje yapılsın, eyvallah, yol yapılsın, eyvallah, fabrika yapılsın, bina yapılsın, sosyal tesis yapılsın, hepsine eyvallah…  Ama Allah vergisi doğal ortamın kullanıldığı işler de yapılsın. Bizim en büyük eksiğimiz burada. İş lafa geldiği zaman doğadan kumsaldan dem vuruyor, buranın cennet gibi olduğunu söylüyoruz. Ama icraata geldiği zaman doğayı kullanarak yaptığımız adam akıllı projelerin sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor. Sözün özü şu ki Allah bize bu güzelliği alın doya doya kullanın diye vermiş… Eee bize de kullanmak düşer… Öyle değil mi?

YORUM EKLE