Pekala o arabanın oradan sıyırıp, şöyle dört yolun göbeğine doğru daldığını düşünen oldu mu hiç içinizde? Hiç hayal ettiniz mi? Vallahi yalan söylemeye gerek yok, ben ettim. Günlerden Çarşamba, Saat öğlen iki. Çarşının içi vıngır vıngır insan kaynıyor. O halde en az 70 – 80 kilometre hızla merkeze dalan bir araba düşündüm. Sonuç; araçtaki vatandaşlar da dahil en az 20 ölü, çok sayıda yaralı ve ciddi oranda maddi hasar. Peki içinizde, böyle bir olay yaşanırsa ve kendi canına, yakınına ve malına zarar gelen olursa ne cevap verebileceğinizi tahmin edebiliyor musunuz? Bu soruya hiç biriniz cevap veremez biliyorum.
Bunu yazarken kimsenin borazancılığını yapmıyorum. Çarşı içindeki park eden araçların birçoğu oradaki esnafın arabası ve esnafların büyük bir bölümü de gazetemin abonesi, yani ekmeğimin ciddi bir bölümünü bu insanlardan karşılıyorum. Normalde sesimi kısıp oturmam lazım, kimsenin arabasına yoluna karışmamam lazım, öyle ya hemen ertesi gün aboneliği keserler ben de para kazanamam. Ama içim el vermiyor. Bu Kocaali’nin acı gerçeği ve bunu önlemek için ilçe merkezine ağır tonajlı araç girişinin belirli saatle sınırlandırılması, yol kenarlarındaki araç parkının süreyi aşması halinde ceza kesilmesi, belediyeye ait tali yolların ana yola birleştiği yerlere kasisler yapılması, trafik emniyet güçlerinin sürekli çarşı için kontrol altında tutması, merkezin uyarı işaretleri ile donatılması, kaldırımların esnaf işgalinden kurtulması ve vatandaşın kullanımına açılması şart. Bu yaşadığımız kaza olayı son zamanlardaki en ciddi vaka ve ölümün en sıcak nefesiydi. İnşallah gereken mesaj alınmış ve nefesim boşuna harcanmamıştır.