Haksızlık etmeyin
Bu hafta dikkat çekmek istediğim bir diğer konu da ilçemizde yeni açılan İHH Temsilciliği ile ilgili. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin uluslar arası boyutta arı gibi çalışan bir kurumu İHH. Dünyanın neresinde olursa olsun insani yardım mevzu olduğu zaman hemen el atıyor. Bize sadece gönüllülerini tebrik etmek düşüyor. Genç bir kardeşimizin öncülüğünde Kocaali’de yeni açılan İHH gerçekten iyi bir işe kolları sıvadı. Suriye’de zulüm gören sırtı başı açıkta, açlıktan soğuktan ölen masum insanların ailelerinin derdine ortak olmak, sağ kalanlara aş, açıkta yatanlara döş olmak için Kocaali’de bir yardım kampanyası yürütüyor. İşimiz gereği biz de bunu sizlere ulaştırmak durumundayız. Zaman zaman sokakta yardım denince çok sert ifadelerle karşılaşıyorum. ‘Biz kendi açlarımıza bakamıyoruz, Suriye’ye neden yardım edeyim’ gibi söylemler dolaşıyor. Duydukça üzülüyorum. Nedenini soracak olursanız, bu bir siyaset meselesi değil, savaş meselesi değil, intikam meselesi değil. Bu bir vefa meselesi olmalı diye düşünüyorum. Çok değil sadece 14 yıl önce 17 Ağustos depremini yaşadık hepimiz. Adapazarı yerle bir oldu. Resmi rakamlara göre yaklaşık 6 Bin, resmi olmayan rakamlara göre ise neredeyse 15 Bin insanımız canlı canlı toprağın altına gömüldü. Dolayısı ile biz o acıyı içimizde yaşarken bu gün Suriye’de canını kurtarmak için mücadele eden o gariban insanlar Adapazarı’na, Yalova’ya tırlar dolusu insani yardım göndermek için adeta seferber oldu. Onların gönderdikleri çadırlarda aş, anasız babasız kalan masum bebelere üst oldu. Şimdi el uzatma sırasının bizde olduğunu düşünüyorum. Geçmişini unutan bir toplum yarınları yaşayamaz. Ben Kocaali’nin geçmişten kalan borcunu bu gün ödeyeceğine inanıyorum.